buyukgonen
  Alaattin
 
Eski ismi Hacı Bey ve Alaaddin Bey'dir. Onaltıncı "16 yy." sonlarında ismi Alemeddin olarak geçmekte olup bu isim zamanla Alamadın veya Alaaddin ismiyle zikredilmektedir.
Köyün Kuruluşuyla ilgili iki rivayet vardır. Bunlardan Birincisi Halk arasında Oldukça Yaygın Olan, Alaattin köyünde bulunan oğul ile Babayaka'da bulunan babası arasında ki mücadeleyle ilgilidir. Söz konusu mücadelede oğul, babasına tuzak kurarak yenmiştir. Bu sebeble oğulun bulunduğu yere Alamadın, babanın bulunduğu yere Babayaka , tuzak kurulan yere ise Tuzakçı adı verilmiştir. Bu rivayet muhtemelen yanlıştır. Çünkü Alaaddin Köyü Gönen'in en eski köylerinden olup Alamadın (Alemeddin) ismini alması onaltıncı y.y. "16 y.y." yüzyılın sonlarındadır. Tuzakçı köyünün kuruluşu "16 y.y." ortalarında, Babayaka köyünün kuruluşu ise "18 y.y. " başlarında olduğuna göre, bu köylerin kuruluşlarıyla ilgili rivayetin yanlış olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.
İkinci rivayete göre 1. Murat2ın kızı ve aynı zamanda Yıldırım Beyazıt'ın da kızkardeşi olan olan Melek Hatun Karamanoğlu Hükümdarı Alaaddin Ali Bey'e verilmiş ve bu evlilikten Mehmet Bey ve Ali Bey adlarında iki çoçuk dünyaya getirmiştir.Timurun Anadoluyu istilası sırasında Karamanoğulları isyan etmiş fakat bu isyan bastırıldığı gibi bu iki kardeş de esir edilerek Bursaya getirilmiştir. Timur Ankara Savaşını kazanınca bu iki kardeş Kakara Tekfuruna teslim edilmiş fakat Fetret devrinin yaşandığı dönemde Ali Bey kaybolmuştur. Daha sonra Karamanoğlu ve saray hizmetlilerinden bazı kimseler buraya göç ederek Alaaddin köyünü kurmuşlardır. (1420) Buraya yerleşenler Karaosmanoğulları ve Lemlioğulları olup, daha sonraları Lemlioğulları başka bölgelere göç etmişlerdir.
Köy muhtarlığından yazılı olarak aldığımız bu bilginin doğruluğu tam olarak belli olmamakla beraber, köyün mjezarlığında karaosmanoğlu halil'e ait hicri 1202 (miladi 1787) tarihli bir mezar taşının bulunması ve 1842 Avarız defterinde Karamanlıoğlu Ali gibi şahısların bulunması bu rivayeti doğrular niteliktedir.
Köyün tarihiyle ilgili bulabildiğimiz en eski belge 1487 tarihine ait olup tarihinin daha eskilere uzandığı aynı belgedeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Köyün isminin Hacı bey Alaattin Bey şeklinde olması ve daha sonraki tarihlerde, Hacı bey ve Alaattin Bey karyeleri olarakiki ayrı köy şeklinde yazılması, bu şahısların birbirleriyle bağlantılı oldukları ve her iki köyün de aynı tarihte kurulduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim on dokuzuncu yüzyıla ait bir belgede Tuzakçı köyünün diğer ismi Hacı bey olarak geçmektedir. Bu sebeble, bu iki köyün, ilk dönemde birbirine çok yakın bir mevkide kurulmuş olabileceğini söylemek mümkündür.
Alaattin köyünün 1487 tarihindeki nufusu tam olarak bilinmemekle birlikte, köyde müslümanlarla beraber Ellici ve Azadegan adı verilen gayri müslimlerin yaşadığı tesbit edilmiştir. Muhtemelen Rum olan gayri müslimler haraç vergisi vermekte, buna karşılık bazı vergilerden muaf tutulmaktaydılar. Elliciler Seğit ve rahman Köylerinden göç ederek buraya yerleşmişlerdir. Bu iki köyün Alaaddin köyüne Yakın bir yerde oldukları tahmin edilmekte olup yerleri tam olarak tespit edilememiştir.
1521 tarihinde 20 müslüman haneli, 1530 tarihinde 15 müsliman haneli olarak belirtilmiştir. Köydeki müslüman nüfus tahmini olarak 75 civarındadır.
Köyün on altıncı yüzyıldaki iktidası durumuna baktığımızda en önemli gelir kaynağının hububat üretimi olduğu anlaşılmaktadır. keten, bostan, sebze, ceviz, ve armut üretiminin yanısıra diğer köylerden farklı olarak mercimek de yetiştirilmektedir. Alınan vergiler arasında otlak vergiside bulunmaktadır Arıcılık ve küçük baş hayvancılık köyün diğer gelir kaynaklarındandır. Köyde iki değirmen bulunmaktadır. aynı tarihlerde bir otlak yeri, kaya burnundaki mezra ile köçek burnunda ki kışlak yerleri Mustafa bey isimli bir şahsın tasarrufu altında bulunmaktadır.
Köy muhtarlığında bulunanRumi 1275 tarihli belgeye göre ise Kaya burnu civarı Hacı izzet merası olarak geçmektedir. Alaattin köyühalkı ile, Tuzakçı köyünden Araboğlu hacı izzet arasında yaylak ve kışlak yerleri ile ilgili mahkemeler olup bu konuda arşivde bir hayli belge mevcuttur.
1840 tarihinde 10 hanesi bulunmaktadır. 1842 Avarız defterine göre Alamadın köyündeki hane sahiplerinden dokuzunun isimleri şu şekildedir.
1 - Muhtarı- ı evvel ibrahim ağa
2 - Sucuoğlu hasan ağa
3 - Karamanoğlu Ali 4 - Hacı Abbas Salih
5 - hüseyin oğlu Hasan
6 - Deli hüseyin oğlu Ali
7 - Çolağın Süleyman
8 - Burma Mehmet
9 - Karadenizli Süleyman
19 ve 20 yy.ıllarda köyün nüfusu dış göçlerle artmıştır. Doksanüç harbi öncesinde Arnavut muhacirler prizrenden, doksanüç harbi sırasında ise Bulgaristan muhacirleri Osmanpazar, Silistre, eski Cuma, Garluvan bölgelerinden kaçarak bu köye yerleşmişlerdir. Göçler sonrasında köy nüfusunda gözle görünür bir artış olmuştur. 1892 tarihinde 53 haneye ulaşan köyde 230 nüfus bulunmaktayken, 1898 yılında hane sayısı 54 e nüfusu 258 olmuş 1905 tarihinde ise nüfusu dahada artarak 351 e ulaşmıştır.
Alaattin köyünün ilkokulu (Mekteb-i İbtidi) Mayıs 1894 tarihinde açılmıştır. Konuyla ilgili olarak Sabah gazetesinde iki defa haber yayınlanmıştır. 20 mayıs 1894 tarihli sabah gazetesinde okulun tamamlandığı muallimlerin gelmesiyle eğitime başlandığı ve köy ahalisi tarafından hayır duaları edildiği şeklinde haber yer almıştır.
Cumhuriyet döneminde Dersim isyanıyla sürgün gelenler olduğu gibi 1951 yılında ziştop dan muhacirlerde gelmiştir. 2000 yılı nüfus sayımına göre alaattin Köyünde 106 hane ve 462 nüfus bulunmaktadır.
Köyde Harap halde bir cami mevcuttur, fakat bu caminin kimin tarafından ve hangi tarihte yaptırıldığına dair herhangi bir belge bulunamamıştır.
Köyün Dede bayır mevkiinde eski mezarlar mevcut olup kimlerden kaldığı bilinmemektedir. Yine Kakara ve kapaklı mevkiinde eski yerleşim yerleri mevcuttur. 16 yüzyılda Tuzakçı köyüne bağlı kabağlı isimli mezraa yeri burası olmalıdır.
köyde Ayazma adı verilen bir çeşme mevcut olup 1329 miladi 1913 tarihli kitabesi incelendiğinde köy ahalisinden Hacı Hüseyin Ağazade Mustafa ve Abdullah efendiler tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Bu şahıslar nüfus defterinde birinci hanede kayıtlıdır. Buna göre köy civarında Rumlara ait eski yerleşim merkezlerinin bulunduğu aşikardır kaya Burnu mevkiinde Şaraknama adı verilen ve içinde üzüm ezilerek şıra imal edilen büyük taşlar mevcut olup şu anda tahrip edilmiş durumdadır.



 
  Bugün 20 ziyaretçi (31 klik) kişi burdaydı! bu site gönen sevdalısı bir kişi tarafından yapılmıştır tum hakları saklıdır © 2011  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol